31 Temmuz 2012 Salı

12 RAMAZAN 1433


Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar...  Hamdolsun Allah'a...




Euzu billahimineşşeytanirraciim Bismillahirrahmanirrahim...


فَكُلِي وَاشْرَبِي وَقَرِّي عَيْنً
Sonra da ye, iç: gözün aydın olsun! MERYEM-26


Muhterem kardeşlerim, gündelik hayatımızın içinde içilen su, yenilen yemek adeta sanki sıradan öylesine mecburen verilen şeyler gibi oluyor. Ama oruçlu olduğumuz bugünlerde ne büyük bir nimetmiş diyoruz. Farkına bile çoğu zaman varamıyoruz. Allahımız bununla bizi imtihan ediyor terbiye ediyor. Yoksa gün boyu aç kalmamız Allah'ın hazinesinin haşa kar etmesini sağlamıyor. Ya da Allah'a bir faydası olduğu için olmuyor. Maksat bizlerin terbiye olunması, düzene girmesi, hem madden hem manen sıhhat kazanmamız, kanaat sahibi olmamız için.


Belki ebevynler olarak evlatlarımıza da bu yönde terbiye metotları deneyebiliriz. Onları aç bırakmamız anlamında demiyorum yeri geldiğinde oda olabilir ama, her istediklerini kabul etmek değil bazen etmemekle onlara iyilik etmiş oluyoruz. Bunların hepsini bizler deneyimliyoruz evlatlarımız üzerinde istedikleri şeyi anında önünde bulunca, artık sizin yaptığınız bu eylem onlara sıradan geliyor hatta belli bir süre sonra benim istediğim hiç bir şey olmuyor demeye bile başlıyorlar. Tıpkı bizim Allah'a; dua ediyorum duam kabul edilmiyor dediğimiz gibi...


Bunun üzerinde uzun uzadıya tefekkür etmek gerek. Oruç daha başka nelerimize iyi geliyor. Bu blog üzerinden paylaşımlarınızı aktarabilirsiniz.


Sevgili dostalar, Sahurdan iftara kadar Rabbimiz için açlığa ve susuzluğa sabrediyor, O yasak ettiği için O'nun emrine boyun eğiyor ve bekliyoruz. Orucun sonunda Rabbimiz, yukarıda ayette buyurduğu gibi, sanki oruçlunun iftara ulaşması ile yiyin için gözünüz aydın olsun diyor.


Bu ne hoş bu ne güzel bir iltifat öyle değil mi? Bu övgüye bu nimete şükretmemiz lazım. Bir de orucun bize kattığı manevi nur vesilesi ile olsa gerek ki tıpkı bizim için söyler gibi gözünüz aydın olsun buyuruyor.


Rabbim bu müjdelere asıl yurdumuzda kavuşmayı hepimize nasip etsin.


emanetiniz RAhman olan Allah'a... Esselamu aleykum.

30 Temmuz 2012 Pazartesi

11 RAMAZAN 1433

Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar... Bir daha kavuştuk bizbize, hamdolsun Allah'a...


Euzu billahimineşşeytanirraciim Bismillahirrahmanirrahim.



الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ
Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn(râciûne).

Onlar bir musibete uğradıklarında: “Doğrusu biz Allah’a aidiz ve sonunda yine O’na döneceğiz” derler.BAKARA-156

BU sabah evimden ayrılırken, sela sesiyle irkildim.  Derin düşünceler kapladı içimi işte bugün bu dakikada bende ebedi aleme irtihal etmiş olabilirdim.

Oysa daha hiç bir şeyi bitirememiştim işlerim arasından. Alel acele işe yetişmek için koşturuyordum. Öyle ya zaman yetmiyordu işlerimizi yapmaya.İbadetlerim yarım halde, her vakit yollara düşüyordum hızlıca. 

Durup düşünmeye vaktimiz yok ya; bizim kıymetli işlerimiz var. Onlar bitmeli borçlar alacaklar gelen gidenler onları kim kovalayacak. Ne boş şeyler sarmış etrafımı böyle...

Aman Allah'ım! bu okunan benim selam olabilirdi ve ben daha güzel ibadetler yapabilmek cenneti kazanabilmek için vakit arıyordum bu vakitler arasından. İşte vakit geldi ve ben ellerim boş huzuruna geliyorum Allah'ım birde affetmeni umarak.


Bunca zaman vermiştin bana, sana yönelip kul olabilmem için, oysa ben heder ettim ömrü. Şimdi heyhat diyorum yanlızca şimdi mi aklına geldi sen toprağa verilecekken...

Sonra bir sessizlik arabanın içinde kapladı beni ve hamdolsun Allah'ım henüz ölmemişim dedim kendi kendime.

Evet şükür ölmemiştim ve hala nefes alıp veriyordum. Durma dedim kendime bugün herşeye sıfırdan başla bugün ölecek gibi olsun hayatının her işi ve daim ol kullukta Rabbin olan Allah'a.

Biliyormusunuz dostlarım; Allah Rasulu(sav) her namazı kıldırmaya duruşunda sallü salaten müveddia dermiş ashabına( bu kılınan son namazınız.) 

Bizde bugün, bu saatten tezi yok aynı şeyi yapmalıyız kendimize. Bu alınan son nefesimiz olabilir. O halde haydi! alınan nefesi verirken Allah adına olsun her alış ve verişimiz.

Allah'a emanet ediyorum sizleri. Kalın selametle...


29 Temmuz 2012 Pazar

10 RAMAZAN 2012


Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar... Bir daha kavuştuk bizbize, hamdolsun Allah'a...


Euzu billahimineşşeytanirraciim Bismillahirrahmanirrahim.


وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِّنَ الْخَوفْ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ الأَمَوَالِ وَالأنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ


Ve le nebluvennekum bi şey’in minel havfi vel cûi ve naksın minel emvâli vel enfusi ves semerât(semerâti), ve beşşiris sâbirîn(sâbirîne).


Muhakkak ki, ölüm tehlikesiyle ve açlıkla, dünya malının, canın ve (alın teri) ürünlerinin kaybı ile sizi sınayacağız. Ama zorluklara karşı sabredenlere iyi haberler müjdele..!  BAKARA-155


Gün geçtikçe oruç nimetinin kıymetini daha çok biliyor insan. Birşey bu zamanda ancak bu kadar sabırlı hale getirebilir ve irademizi kuvvetlendirebilir. Allahım sana sonsuz kere sonsuz hamdu senalar olsun ki bu nimetin farkına varan kullarından eyledin bizi.


Biliyoruz ki bizi denediğin herşeye gönülden razı olarak sana kulluğumuzda daim olursak, müjdelerin bizim içindir.


Rahmetine kurban olayım; meğer sen ne çok nimetler bahşediyormuşun bize. Bunu Orucu açarken farkediyoruz. Nimetlerin hepsi Ramazan'dan önce sıradan şeylerdi. Ama şimdi bir hazine niteliğinde. Oysa sen bunları bize her zaman veriyordun. Nimet elimizden gitmeden kadrini bilemiyoruz bizi affet Allah'ım. Şimdi bir kez daha anlıyoruz ki senin rahmetin olmasa biz gerçekten acizlerden aciziz.


Yüzümüzü bu mübarek günde sana döndük. En büyük nimetin olan vahye tabi olmak için sana yeniden vahiy ayında söz veriyoruz. Bize yardım et sınavımızda ve bizi bu işin sonunda güzel müjden ile karşılaştır. Amin Muin Allah'ımız.




Kalın sağlıcakla, emanetiniz Allah'a dostlar. 

28 Temmuz 2012 Cumartesi

9 RAMAZAN 2012

9 RAMAZAN 2012

Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar... Bir daha kavuştuk bizbize, hamdolsun Allah'a...

Euzu billahimineşşeytanirraciim Bismillahirrahmanirrahim.

وَلَا تُصَعِّرْ خَدَّكَ لِلنَّاسِ وَلَا تَمْشِ فِي الْأَرْضِ مَرَحًا إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخْتَالٍ فَخُورٍ
وَاقْصِدْ فِي مَشْيِكَ وَاغْضُضْ مِن صَوْتِكَ إِنَّ أَنكَرَ الْأَصْوَاتِ لَصَوْتُ الْحَمِيرِ
(Yersiz) bir gurura kapılarak insanlara üstünlük taslama ve yeryüzünde küstahça gezip durma! Unutma ki Allah, böbürlenerek küstahlık yapanları sevmez.
"Davranışlarında ölçülü ve dengeli ol, sesini yükseltme: çünkü, unutma ki, seslerin en çirkini eşeğin anırmasıdır..." LOKMAN 18-19


Oruç insanın iradesini öyle bir hale getiriyor ki, daha önce tahammül edemediğimiz açlığımıza ve susuzluğumuza aldırış bile etmeden Allah'ımızın emrine boyun eğdiriyor. Bu sayede irademizin dizginlerini elimize almamızı sağlıyor. 


Gerçekten bu dünyadaki bahşedilen en büyük nimet, insanın kendi iradesine hakim olabilmesidir. Gururuna yenik düşmeden, acizliğini kulluğunu farkederek insanlara üstünlük taslamayan, ölçülü ve dengeli hareket edebilir hale gelmesi orucun insana kattığı güzelliklerdendir.


Sorumluluğunun bilincine oruç nimeti ile ulaşanlara ne mutlu, Rabbim bu halimizi daim eylesin...


Allah'a emanetiniz. Kalın selametle...

27 Temmuz 2012 Cuma


8 RAMAZAN 1433




Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar... Bir daha kavuştuk bizbize, hamdolsun Allah'a...


Euzu billahimineşşeytanirraciim Bismillahirrahmanirrahim...




يَا بُنَيَّ إِنَّهَا إِن تَكُ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِّنْ خَرْدَلٍ فَتَكُن فِي صَخْرَةٍ أَوْ فِي السَّمَاوَاتِ أَوْ فِي الْأَرْضِ يَأْتِ بِهَا اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ لَطِيفٌ خَبِيرٌ
يَا بُنَيَّ أَقِمِ الصَّلَاةَ وَأْمُرْ بِالْمَعْرُوفِ وَانْهَ عَنِ الْمُنكَرِ وَاصْبِرْ عَلَى مَا أَصَابَكَ إِنَّ ذَلِكَ مِنْ عَزْمِ الْأُمُورِ
(Lokman,) "Ey yavrucuğum!" (diye devam etti) "Ortada yalnızca hardal tanesi kadar bir şey de olsa, (yaptıklarınız) bir kayanın içinde (saklı) da bulunsa, yahut gökler(in tepesin)de ve yer(in derinliklerin)de de olsa Allah onu aydınlığa çıkarır: çünkü Allah, kuşkusuz, akıl sır ermez bir (hikmet Sahibi)dir ve her şeyden haberdardır.
Ey yavrucuğum! Namazında kararlılık göster, doğru ve yararlı olanı emret, kötü ve eğriden vazgeçir, başına gelebilecek her (belaya) sabırla katlan: bu, azim ve kararlılık gösterilmeye değer bir şeydir!


Mübarek günler öyle çabuk gelip geçiyor ki hızına yetişmek mümkün değil sanki. Sıcaklar bastıkça zorluk iki katına çıkıyor ama, akıp giden zamana insan üzülüyor bir daha kavuşamazsam, ömrüm bir daha ki Ramazana şahid olmaya yetmezse diye. Belki başından sonuna dair şeyler söylemek içimizi burkuyor ama bir gerçek var ki her gelen muhakkak gidecek.

İşte tam bu noktada yukarıda Hz. Lokman'nın oğluna(yani bizde onun evlatlarıyız.) söyledikleri uyarılar arasında yapacağımız hiçbir şeyin yok olup gitmeyeceğini duymak ve buna iman etmek yüreğimize ferahlık sunuyor. 

O zaman her zorluk bir nimet biliniyor yürekte.

Sıcakta tuttuğumuz şu oruçlar(inşaAllah kabul olunur cümlemizin ki...) o gün önümüze bizi kurtarıcı olarak getirilecek bu ne büyük bir müjde. Birde ruhlarımza oruç tutturduk mu Allah'ın izni ile gelsin Cennet nimeti.

Orucun ruhumuza sunduğu bu ferahlıkla sabır yanımız dahada kuvvetleniyor, Rabbimizin huzurunda eğiliyor namazda, secdelerde eriyor ve bu mutlulukla bütün kardeşlerimizi kötülüğün pençesinden kurtarma gayretine düşüyor, iyilikle dolu bir yaşamın huzurun ta kendisi olduğunu ve onlarında bu mutluluğun farkına varmasını dua ile ister oluyoruz. 

Ey Ramazan! iyi ki geldin, iyi ki beraberinde vahyi getirdin bizlere. Yoksa ruhlarımız bu dünyada ne ile teskin olacaktı. Seni veren Allah' a kurban olayım.

Allah' a emanetiniz mümin ve mümine kardeşlerim.

Anınız mübarek olsun, kalın selametle...

7 RAMAZAN 1433,,,


Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar... Hamdolsun Allah'a...


Euzu billahimineşşeytanirraciim Bismillahirrahmanirrahim...



يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اجْتَنِبُوا كَثِيرًا مِّنَ الظَّنِّ إِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ إِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَب بَّعْضُكُم بَعْضًا أَيُحِبُّ أَحَدُكُمْ أَن يَأْكُلَ لَحْمَ أَخِيهِ مَيْتًا فَكَرِهْتُمُوهُ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ تَوَّابٌ رَّحِيمٌ
Yâ eyyyuhellezîne âmenûctenibû kesîran minez zanni, inne ba’daz zanni ismun, ve lâ tecessesû ve lâ yagteb ba’dukum ba’dâ(ba’dan), e yuhıbbu ehadukum en ye’kule lahme ahîhi meyten fe kerihtumûh(kerihtumûhu), vettekullâh(vettekullâhe), innallâhe tevvâbun rahîm(rahîmun)

Siz ey imana ermiş olanlar! (Birbiriniz hakkında) yersiz zanda bulunmaktan kaçının; çünkü (bu şekildeki) zannın bir kısmı (da) günahtır; birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın ve arkanızdan birbirinizi çekiştirmeye kalkışmayın. Aranızdan, hiç ölmüş kardeşinin etini yemek isteyen kimse çıkar mı? Hayır, siz ondan iğrenirsiniz. Ve Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun. Şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, rahmet kaynağıdır.


Kardeşliğimizin önündeki en büyük engel gıybet. Kişi aç kalınca orucu tutmuş olur fıkhen. Yalnız kardeşinin etini yemek demek olan bu gıybet, edildiğinde hala oruçlarımız yerinde duruyor mu?

işte bunu bizim fıkhetmemiz gerek. Kuran' a saf bir yürekle yanaşabilirsek bu hastalıktan kurtuluruz. 


emanetiz Allah'a.

25 Temmuz 2012 Çarşamba

6 RAMAZAN 1433,,,


Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar... Hamdolsun Allah'a...


Euzu billahimineşşeytanirraciim Bismillahirrahmanirrahim...



فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ
Fe eyne tezhebûn(tezhebûne).

Öyleyse nereye gidiyorsunuz?


Hayatın akışına kapılmış gidiyoruz. Yaptığımız işlerde birilerini razı etmeye ya da kendimizi hoşnut etmeye çalışıyoruz. Hesabımızın içinde ahiret bilinci oluşmamıştı. Şimdi ayetlerin ışığında kendimizi sorgulamaya başladık inşaAllah.

Gidişimizi sorguluyoruz. Yaptıklarımızı, yapmamız gerekirken yapmadıklarımızı sorguluyoruz. Biliyoruz ki; 

اقْرَأْ كَتَابَكَ كَفَى بِنَفْسِكَ الْيَوْمَ عَلَيْكَ حَسِيبًا
Ikra’ kitâbek(kitâbeke), kefâ bi nefsikel yevme aleyke hasîbâ(hasîben).

(Ve o Gün ona:) "(Şimdi) oku sicilini!" (denecek,) "(çünkü) bugün kendi hesabını kendin çıkaracak durumdasın!"

Kendi kendimizin neler yaptığını gayet iyi bilenleriz. Sicilimiz elimize verilmeden önce arkada ne bırakacağımıza karar vermeliyiz. Yanlışlarımızdan vazgeçmeli, doğruya kendilerimizi ve ehlimizi sevketmeliyiz.

Muhterem dostlarım, günümüze başlamadan nereye gittiğimizin ne işlerle meşgul olduğumuzun, yaptığımız fiillerde Allah'ın hakkını gözetip gözetmediğimizin hesabını yapmalıyız. Birde hesabi olarak değil hasbi olarak rızaya mukabil işlerle meşgul olmalıyız. İyi olduğumuz gibi, iyiliği ayağa kaldırmalı ve kötülüğün önünde engeller olmalıyız ki ancak bu sayede kurtluşumuzu sağlamış oluruz.

Bu şekilde bir sorgu, umut ediyorum ve Kuran'a yaslayarak yüreğimi dua ediyorum ki Allah'ın izni ile cennetin kapılarını aralayacaktır.

Kalın selametle...

Hepinizi Allah'a emanet ediyorum...

24 Temmuz 2012 Salı

5 RAMAZAN 1433...

Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar... Bir oruca daha kavuştuk hamdolsun Allah'a...


Euzu billahimineşşeytanirraciim Bismillahirrahmanirrahim...



لاَّ تُدْرِكُهُ الأَبْصَارُ وَهُوَ يُدْرِكُ الأَبْصَارَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ
Lâ tudrikuhul ebsâru ve huve yudrikul ebsâr(ebsâru) ve huvel lâtîful habîr(habîru).

Hiçbir beşeri görüş ve tasavvur Onu kuşatamaz, halbuki O her türlü beşeri görüş ve tasavvuru çevreleyip kuşatır: zira yalnız Odur (hikmetine) tam nüfuz edilemez olan, her şeyden haberdar bulunan.

Gün geçtikçe daha da derinleşiyor duygularımız. Kuran'la olan dostluğumuz bizi dosdoğru anlayışın kapılarına ulaştırıyor. Yaratılan her şeyde bir anlam alanı bir yaşam sahası keşfediyoruz. Derinleştikçe farkına varıyoruz. Yaptığımız hiç bir şey boşa gitmiyor. Bizi bir gören var. 

Kimsesiz ve çaresiz bir hâli teneffüs ederken, yalnızlığın girdabına kapılmış ilerlerken bir ayet tutuveriyor elimizden.  La tahzen..innAllahe meana...(üzülme ...ALLAH bizimle..) 

Evet Allah bizimle biz onu göremesek de cismen, o bizi görüyor, bizimde O'nun varlığının delillerini görememiz için Kuluna(sav) vahyediyor.

Şuanda dünyanın bir çok yerinde özellikle budist zulmü altında inleyen Arakanlı müslümanlar, Suriye' de mazlum müslüman halk zalim pençeler altında can çekişiyor. Ama Allah görüyor bütün bu olanları. Kardeşlerimize sesleniyoruz: La tahzen..innAllahe meana...(üzülme ...ALLAH bizimle..) 

Slayt gösterisinde göster: ARAKAN (7).jpgSlayt gösterisinde göster: ARAKAN (1).jpg


Her zaman bu vahşet ortamlarını seyrediyoruz. Olaylara sadece seyirci kalıyoruz. Ramazan orucu nasıl hepimizi bir vakte kilitliyor ve yönlendiriyorsa, Kardeşliğimiz de bizi öyle kilitlemeli ve tevhid ruhunu canlandırmalı içimizde. Seyirci olmaktan çok sahaya inip kardeşliği oynamalıyız tüm zalim despotlara karşı.

Kardeşlerim, gücünüzün yettiği kadar kardeşliğinizi koruyun bu olanlara sessiz kalmayın. Yapmaya imkanınız varsa bizzat o beldelere giderek, eğer buna imkanınız yoksa gidenlere maddi destek vererek yardım etmeliyiz. unutmayın Yardım edersek Yardım ediliriz.

kalın selametle...

Yarın yazışmak üzere emanetiniz Allah'a...



23 Temmuz 2012 Pazartesi

4 RAMAZAN 1433




Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar... Bir oruca daha kavuştuk hamdolsun Allah'a...
Euzu billahimineşşeytanirraciim Bismillahirrahmanirrahim...





أَفَلَا يَتَدَبَّرُونَ الْقُرْآنَ أَمْ عَلَى قُلُوبٍ أَقْفَالُهَ
E fe lâ yetedebberûnel kur’âne em alâ kulûbin akfâluhâ.
Öyleyse, onlar bu Kuran üzerinde hiç düşünmezler mi? Yoksa kalpleri üzerinde kilitler mi var?


Orucun bizlere kattığı sakinlik ve durgunlukla saflaşmaya başladığımız bugünlerin kıymetini bilmek gerekir. ve diğer günlerde hayata harcadığımız enerjimizi bu sayede Kura'nı anlamaya sevk etmeliyiz. birlik ve beraberliğimizin altına koyduğumuz tefrika dinamitlerinden ancak bu sayede kurtulabiliriz. Müminlerin kardeş olduğunu unutarak düştüğümüz tüm ayrılıklardan bu şekilde uzaklaşabiliriz.


Kuran'ı düşünmek, Kuran'la düşünmek. Evet bütün çaresizliklerimizin çareye dönüşmesi ancak bu sayede olabilir. Kuran'ın bizlere sunduğu bu mübarek reçeteyi kullanmalıyız. Aksi takdirde bütün birlikteliklerimiz yok olur ve kendimize zulmetmiş oluruz.


Bu hastalıklarımızdan kurtulmanın yolu şüphesiz yüce Kuran' ı okuyarak okutarak, anlayarak anlatarak, yaşayarak ve yaşatarak mümkün olur. Hiç değilse kendimize günlük 10 ayeti ders edinerek başlamalıyız.


Tilavet ettiğimiz her ayete şunu sormalıyız?


Ey Rabbimizin bize bahşettiği yüce işaret bana söylemek istediğin şey nedir. Nasıl dilim dudağım, elim ayağım, gözüm kulağım olursun. Seninle nasıl yoldaş olabilir ve kendimi sıratı mustakime iletebilirim.


O'nunla ne kadar hemhal olursanız, O'da size o kadar yol gösterici olur. Kalbinizle yönelirseniz O'na, sadrınıza şifa olur.


Gerek arapça, gerek kendi dilinizle yüzünden okumaktan kurtulun. Derinlemesine tefekkür edin. Çünkü her bir ayet bize cennetin yolunu gösteren haritadır.


Kalplerimizin üzerinde ki kilitleri kırmanın daha zamanı gelmedi mi? Ramazanla bize gelen rahmeti değerlendirip O'na tabi olalım. Sonunda göreceğiz ki; kendi içlerimizde ve dünyada olup biten her meselenin çözüm yolu Kuran' da mevcutur. O halde bütün ayetleri bize hitap eden, bu mübarek kitabı yeniden indiriliyor gibi düşünerek hayatımıza aktarmanın yollarını keşfedelim.


Bu akıl yoklamasına katkıda bulunarak, Kuran'la yaşamamızı kolaylaştırabilirsiniz. Katkılarınızı bekliyorum Ey  Allahın kulları...


Kur'an ayı olan Ramazanınız mübarek olsun. Allah' a emanet olunuz.

21 Temmuz 2012 Cumartesi

3 RAMAZAN 2012

3 RAMAZAN 2012
Esselamu Aleykum mümin dostlar... Bir oruca daha kavuştuk hamdolsun Allah'a...
Şimdi sizinle birlikte mübarek Kuran'ın bir ayetine kalbimizi yaslayarak başlayalım sohbetimize... 
Euzu billahimineşşeytanirraciim Bismillahirrahmanirrahim...

وَلَوْ تَرَى إِذِ الْمُجْرِمُونَ نَاكِسُو رُؤُوسِهِمْ عِندَ رَبِّهِمْ رَبَّنَا أَبْصَرْنَا وَسَمِعْنَا فَارْجِعْنَا نَعْمَلْ صَالِحًا إِنَّا مُوقِنُونَ SECDE-12
Ve lev terâ izil mucrimûne nâkısû ruûsihim inde rabbihim, rabbenâ ebsarnâ ve semi’nâ ferci’nâ na’mel sâlihan innâ mûkinûn(mûkinûne)
Keşke, günaha batmış olanların (Hesap Günü) Rablerinin huzurunda başlarını öne eğerek, "Ey Rabbimiz! (Şimdi) görmüş ve duymuş olduk. Öyleyse bizi (yeryüzündeki hayatımıza) geri döndür ki doğru ve yararlı işler yapalım, çünkü (artık hakikate) kani olduk!" dedikleri zaman(ki hallerini) bir görsen!


Bütün işlerimiz böyle değil mi? Ramazan orucunda kendini tutmanın kıymetini bilmeden, öyle bomboş geçirsek, sadece aç kalarak! Bu duruma düşmemiz an meselesi değil mi?

İmtihan bu ya sadece aç kalarak oruç tuttuğumuzu düşünüyoruz, sadece Kuran' ı yüzüne okuyarak ta vazifeyi ifa ettiğimizi zannediyoruz. Bir parça doğrudur belki ama; kullanıcı talimatı yabancı dilde yazılmış bir kılavuz için ilk yaptığımız şey nedir? Onu muhakkak kendi dilimize çevrilmiş hali ile okumak ve hatta yazılan bütün talimatları bire bir uygulamak ve o cihazı güvenle kullanmak. Peki söz konusu Kuran olunca neden aynı aklı kullanmıyoruz.

Muhterem dostlar. O'nun Hz. Muhammed (sav) ile gönderilişi işimizi daha da kolaylaştırıyor. Tıpkı bir mesleği öğrenmek isteyen çırağın usta elden kavrayarak pratik ederek öğrenmesi gibi...

Rabimizin bize olan rahmeti sayesinde bu kadar kolaylaştırılmış olan bir kılavuzu (KURAN) hala neden  derinlemesine (tefakkuh) okumuyoruz ve hayatımıza aktarmıyoruz..?

Eğer onu hakkıyla okuyup, talimatlarını adım adım uygulamaya geçmezsek yukarı da ayette verilen ve hakikaten yaşanacak olan bu sahnede oyuncu biz olabiliriz.

O halde haydi kurtuluşa! haydi pişman olmadan huzura varmaya! haydi Kuran'a...
haydi onu okuyup, anlayıp, yaşayıp, yaşatmaya...




2 RAMAZAN 1433

2 RAMAZAN 1433...
Esselamu Aleykum mümin dostlar... Bir oruca daha kavuştuk hamdolsun Allah'a...


Bir vakit ki susuz yorgun argın, bedene nefes almak bile yük oldu sanki. Ölü bir toprak haline geldi beden güçlerimiz. Şimdi bir kaç saatten aldığımız besinler sayesinde dirilişe geçeceğiz.

Bedenin dirilişi tamam da ya ruhun dirilişi için hangi tür besinler almalıyız. Onun susuzluğunu yorgunluğunu nasıl dindireceğiz.

Midenin iftarı belli...
Ya gözün, ya kulağın, ya kalbin iftarı nedir...

VAHİY...
Euzubillahimineşşeytanirraciim Bismillahirrahmanirrahiim...
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ Kamer-32
Ve lekad yessernel kur’âne liz zikri fe hel min muddekir(muddekirin).

Bu nedenle Biz bu Kuran'ı akılda kolay tutulur kıldık. Öyleyse, yok mudur ondan ders almak isteyen? 

Tanışıklığınızı artırın. Yüzünden değil, kalbinden...

20 Temmuz 2012 Cuma

RAMAZAN GÜNLÜĞÜ

Bugün 1 RAMAZAN 1433...
Esselamu Aleykum mümin dostlar... Bir oruca daha kavuştuk hamdolsun Allah'a...

Ramazan; Allah Rasulü' nün(sav) vahiyle tanıştığı ay... Karanlık şehrin sokaklarında aydınlığa açılan kapıyı bulduğu ay... Şehrin zalimlerinin mazlumlara teslim olduğu ay... Bedenin ve ruhun tutsak günlerden özgür günlere yükselişinin temsilcisi...

Tam bu kadar yıl önce bir kutlu yolcu, sevdalılarına rahmet getirdi. Bizde bugün binler hamdu sena ile, bu rahmetin gölgesinde ferahlanıyoruz.

Ramazan; bizi bize sevdirmeli, bize bizliği farkettirmeli ki; o zaman rahmete doyabilsin ruhlarımız.

Hicret 2. yılına geldiği vakit, nimeti gözden geçirmemiz istendi. Oruç tutmamız istendi. Terbiye edin kendinizi. Islah edin gönüllerinizi ve yad edin geçmişte yaşadığınız sıkıntıları, eziyetleri ve her türlü açlığınızı hatırlayın ki vahiy nimetinin sizi doyuran yanını, aydınlığını farkedin. Kıymet bilin kadirşinas olun. Vahyin size olduğu gibi.

İlk Ramazan gününden itibaren kadir bilir hale gelebilirsek, yani Kuran' ı okur anlar yaşar ve yaşatmayı gaye edinirsek, Allah' ın izni ile geceyi, gündüzü, bedeni, ruhumuzu Kadre ulaştırmış olur ve buna Kuran'ıda şahid kılmış oluruz. Sonunda mükafatımız Rabbimizin rızası ve müminler için hazırlanmış ikramları olur.

Ramazan' ın hayrı ulaşsın madden ve manen bizlere...
İnşaAllah bundan böyle, her günün bir kısmında bu tahtaya not düşeceğim...

Haydi yola koyulalım şimdi. Ha bu arada varsa katkıda bulunmak isteyen buyursun bu yoklama hepimizin...


ŞİMDİ AKLIMIZI YOKLAYALIM BİR AYETLE;
Euzu billahimineşşeytanirraciim Bismillahirrahmanirrahim...
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَن كَانَ مَرِيضًا أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَرَ يُرِيدُ اللّهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلاَ يُرِيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُواْ الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُواْ اللّهَ عَلَى مَا هَدَاكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Şehru ramadânellezî unzile fîhil kur’ânu huden lin nâsi ve beyyinâtin minel hudâ vel furkân(furkâni), fe men şehide minkumuş şehra fel yesumh(yesumhu), ve men kâne marîdan ev alâ seferin fe iddetun min eyyâmin uhar(uhara) yurîdullâhu bikumul yusra ve lâ yurîdu bikumul usra, ve li tukmilûl iddete ve li tukebbirûllâhe alâ mâ hedâkum ve leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Kur'an, insanoğluna bir rehber, bu rehberliğin apaçık bir delili ve doğruyu yanlıştan ayırt edici bir ölçü olarak (ilk defa) bu Ramazan Ayında indirilmiştir. Bundan dolayı, sizden kim bu aya erişirse onu baştan başa tutsun. Ancak hasta veya seyahatte olan, başka günlerde (aynı sayıda oruç tutsun). Allah sizin için kolaylık diler, zorluk çekmenizi istemez; ama (belirlenen günlerin) sayısını tamamlamanızı ve size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı yüceltmenizi ve (O'na) şükretmenizi (ister).