8 Ağustos 2012 Çarşamba

20 RAMAZAN 1433


Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar...  Hamdolsun Allah'a...salat selam olsun efendimiz Muhammed (sav)'e...
Euzu billahimineşşeytanirraciim. Bismillahirrahmanirrahim
وَقَالُوا مَالِ هَذَا الرَّسُولِ يَأْكُلُ الطَّعَامَ وَيَمْشِي فِي الْأَسْوَاقِ لَوْلَا أُنزِلَ إِلَيْهِ مَلَكٌ فَيَكُونَ مَعَهُ نَذِيرًا

أَوْ يُلْقَى إِلَيْهِ كَنزٌ أَوْ تَكُونُ لَهُ جَنَّةٌ يَأْكُلُ مِنْهَا وَقَالَ الظَّالِمُونَ إِن تَتَّبِعُونَ إِلَّا رَجُلًا مَّسْحُورًا FURKAN 7-8

وَما أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ مِنَ الْمُرْسَلِينَ إِلَّا إِنَّهُمْ لَيَأْكُلُونَ الطَّعَامَ وَيَمْشُونَ فِي الْأَسْوَاقِ وَجَعَلْنَا بَعْضَكُمْ لِبَعْضٍ فِتْنَةً أَتَصْبِرُونَ وَكَانَ رَبُّكَ بَصِيرًا FURKAN 20

Ama onlar yine de şöyle diyorlar: "Bu nasıl peygamber ki (diğer ölümlüler gibi) yiyip içiyor, çarşı-pazar dolaşıyor? Onunla beraber bir uyarıcı olarak (görünür) bir melek gönderilseydi ya!

Yahut kendisine (Allah tarafından) bir hazine verilseydi, yahut (zahmetsiz) yiyip içtiği (tılsımlı) bir bahçesi olsaydı ya!" Ve bu zalimler (birbirlerine): "Eğer (Muhammed'e) uyacak olsaydınız, büyülenmiş bir adamdan başkasına (uymuş, olmazdınız)!" diyorlar. FURKAN 7-8

(Ey Muhammed,) Biz senden önce de yiyip içen, çarşıda pazarda dolaşan (ölümlü) insanların dışında kimseyi elçi olarak göndermedik. (Böyle yaparak, ey insanlar,) kiminizi kiminiz için bir imtihan vesilesi kıldık (ki,) sabredecek misiniz, (bunu kendiniz de göresiniz; yoksa,) Allah zaten her şeyi olduğu gibi görmektedir!FURKAN 20


Kardeşim bu ayetleri bizimle neden paylaştın derseniz?
Açıkcası Ramazanın başından beri anlamaya ve anlatmaya çalıştığımz hayata müdahil bir Kuran algısını, bu seferde hayata müdahil bir peygamber algısı olarak birleştirmek yönünde gayretimiz.

Şimdi bu ayetlerde çizilen Peygamber ile zihinlerimizde oluşan arasında bir kıyaslama yapmak üzere bugün sizleri bu mubarek ayetlerle başbaşa bırakıyorum.


Emanetiniz Allah'a... Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu... 

19 RAMAZAN 1433


Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar...  Hamdolsun Allah'a...salat selam olsun efendimiz Muhammed (sav)'e...
Euzu billahimineşşeytanirraciim. Bismillahirrahmanirrahim


وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللَّهِ فَيَقُولُ أَأَنتُمْ أَضْلَلْتُمْ عِبَادِي هَؤُلَاء أَمْ هُمْ ضَلُّوا السَّبِيلَ
قَالُوا سُبْحَانَكَ مَا كَانَ يَنبَغِي لَنَا أَن نَّتَّخِذَ مِن دُونِكَ مِنْ أَوْلِيَاء وَلَكِن مَّتَّعْتَهُمْ وَآبَاءهُمْ حَتَّى نَسُوا الذِّكْرَ وَكَانُوا قَوْمًا بُورًا
فَقَدْ كَذَّبُوكُم بِمَا تَقُولُونَ فَمَا تَسْتَطِيعُونَ صَرْفًا وَلَا نَصْرًا وَمَن يَظْلِم مِّنكُمْ نُذِقْهُ عَذَابًا كَبِيرًا
Fakat (Rabbinin birliğini unutan kimselere gelince,) o Gün (Rabbin) onları ve onların Allah yerine kul köle oldukları varlıkları bir araya toplayacak ve (kendilerine tanrısal nitelikler yakıştırılan bu varlıklara): "Bu kullarımı siz mi yoldan çıkardınız, yoksa onların kendileri mi doğru yoldan ayrıldılar?" diye soracak.

Onlar: "Sınırsız kudret ve yüceliğinle Seni tenzih ederiz!" diye cevap verecekler, "Senden başka dostlar, efendiler edinmek bize yakışmazdı! Fakat, (bunlara gelince) Sen bunlara ve babalarına dünya hayatının tadını çıkarmaları için fırsat verdin; öyle ki, onlar da sonunda (Seni) anmayı büsbütün unuttular; çünkü bunlar her türlü iyilikten yoksun kimselerdi".

(Bunun üzerine, Allah da, müşriklere): "İşte (sizin tanrı yerine koyduğunuz kimseler, geçmişte) ileri sürdüğünüz iddiaların yalan olduğunu ortaya koydular" diyecek, "artık ne (hak ettiğiniz azabı) savuşturabilirsiniz, ne de kendinize bir destek bulabilirsiniz! Çünkü içinizden her kim (böyle bir) kötülük işlemişse, ona büyük bir azap tattıracağız!"
 FURKAN 17-19

Geçmişte müşriklerin edindikleri taştan tahtadan putlar işte böyle bir gün gelecek ve hakikatı telaffuz edecek ve kendilerine taptıklarını ifade edenleri böyle bozguna uğratacaklar.

İyi güzel de bu sadece indiği devrede meşhur putperest kimseler için söylenmiş sözler olarak mı kalsın.

Birde düşünün ki; paramız mallarımız makamlarımız şöhret ve şanlarımız aynı şekilde neden şahitlik edip bizi o gün rezil rüsvay etmesin.

Kullandığımız her eşyanın ve belki zamanın aleyhimizde delil olarak kullanılmasını istemiyorsak eşyayla olan ilişkimizi gözden geçirip hakikat gözlerimiz ile bakıp değerlendirmek durumundayız. Yoksa sonumuz Mekke müşriklerinden hiçte farklı olmayacaktır.


Rabbimiz; bizi sana karşı aracı putlar edinen, nefislerini ilah edinmiş güruh içinde haşretme. Kıyamet günü bize ebrarlar safında yer almayı nasip eyle.

Amin ve selamun alel murselin velhamdulillahi rabbil alemin.

Emanetiniz Allah'a... Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu...

6 Ağustos 2012 Pazartesi

18 RAMAZAN 1433

Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar...  Hamdolsun Allah'a...salat selam olsun efendimiz Muhammed (sav)'e... 
Euzu billahimineşşeytanirraciim...

وَلَقَدْ جِئْنَاهُم بِكِتَابٍ فَصَّلْنَاهُ عَلَى عِلْمٍ هُدًى وَرَحْمَةً لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
Çünkü Biz, gerçekten de onlara, inanacak bir toplum için bir doğru yol, içinde bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitap ulaştırdık".

الَر كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ لِتُخْرِجَ النَّاسَ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ بِإِذْنِ رَبِّهِمْ إِلَى صِرَاطِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ
Elif Lâm Râ. Bu, Rablerinin izniyle bütün insanlığı kopkoyu karanlıklardan aydınlığa, O yüceler yücesinin, O her övgüye layık olanın yoluna çıkarasın diye sana indirdiğimiz (bir vahiy,) bir ilahi kelamdır.

Okuyarak ağlayacağımız, genel kültürümüzü arttıracağımız ve hayata müdahil olmayan bir Kuran okumak yerine, Cennetle sevineceğimiz hayatın her alanında yüreğimizin ayaklarının doğrularına bizi yürütecek bir Kuran olarak okumalıyız.

Bizi hakikate taşımayan hiç bir okuyuş saadet tesis edemez ve bizi doğru yola iletemez. 

O halde vahiy ayı olan Ramazan günlerini bir de bu yürek okuyuşları ile adımlayalım. 

5 Ağustos 2012 Pazar

17 RAMAZAN 1433


Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar...  Hamdolsun Allah'a...salat selam olsun efendimiz Muhammed (sav)'e...
Euzu billahimineşşeytanirraciim. Bismillahirrahmanirrahim


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا تُوبُوا إِلَى اللَّهِ تَوْبَةً نَّصُوحًا عَسَى رَبُّكُمْ أَن يُكَفِّرَ عَنكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيُدْخِلَكُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ يَوْمَ لَا يُخْزِي اللَّهُ النَّبِيَّ وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ نُورُهُمْ يَسْعَى بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَبِأَيْمَانِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَتْمِمْ لَنَا 
نُورَنَا وَاغْفِرْ لَنَا إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Siz ey imana ermiş olanlar! Gönülden tevbe ederek Allah'a yönelin! Umulur ki Rabbiniz kötü fiilerinizi yok eder ve Allah'ın Peygamberi ile o'nun inancını paylaşanları utandırmayacağı o Gün, sizi içinden ırmaklar akan bahçelere koyar. Onlar, önlerinden ve sağ taraflarından hızla ışık yayarlar ve "Ey Rabbimiz!" diye yalvarırlar, "Bu ışığımızı ebediyyen parlat ve günahlarımızı bağışla! Çünkü Sen her şeye kadirsin!"

Gönlümüz 17 gün boyunca öyle inceldi ki, adeta zirveye doğru yürüyüşe hazırlanıyoruz. Mübarek Kadir'e doğru ilerliyoruz. Tıpkı yükseklere çıktıkça hava basıncından dolayı kulaklarımızın orjinal tıpaları, beynimize zarar gelmesin diye otomatik olarak devreye giriyor ya işte öyle, Oruç tıpası da gönlümüzün zarar görmemesi için, günahların içeri girmesini engelliyor bedeni o güzel cennet yoluna hazırlıyor. Bilemediğimiz daha ne büyük zırhlarla bizi koruyor ve sonunda bayram olacak havanın teneffüsüne mani olacak her şeyden bizi arındırıyor.

Hamdolsun Rabbimize... Yıl boyunca farkına varmadığımız maddi ve manevi açlıklarımızı oruç vesilesi ile bize yeniden hatırlattı ve farkına vardırdı. Ve bizde hatalarımız için durduk divana, ellerimizi açıp yalvarıyor, bunca zaman işlediğimiz günahların affını diliyor ve ona yalvarıyoruz. 

Rabbimiz tıpkı bize öğrettiğin gibi, günahlara bir daha asla dönmemek üzere nasuh bir tevbe ile tevbe ediyor ve rahmetini diliyoruz. Sen rahmet ve yardım etmezsen bizim ayaklarımız dinin üzere sabit durmaya takat yetiremez. Sen bizim ayaklarımızı sabit kıl. Tevbesinde duran ve neticesi cennet olan bir İNSAN et. 

Amin ve selamun alel murselin velhamdulillahi rabbil alemin.

Emanetiniz Allah'a... Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu...

4 Ağustos 2012 Cumartesi

16 RAMAZAN 1433



Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar...  Hamdolsun Allah'a...salat selam olsun efendimiz Muhammed (sav)'e... 
Euzu billahimineşşeytanirraciim...  

إِن تَجْتَنِبُواْ كَبَآئِرَ مَا تُنْهَوْنَ عَنْهُ نُكَفِّرْ عَنكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَنُدْخِلْكُم مُّدْخَلاً كَرِيمًا
Uzak durmanız emredilen büyük günahlardan kaçınırsanız, (küçük) kusurlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir meskene yerleştiririz.

Ne mubarek bir müjde bu Allah'ım... Günahların batağında dolanırken, güçsüz takatsiz bir halde iken, siz sadece sakının yeter gerisini ben rahmetimle telafi edeceğim, yeter ki azmedin diyorsun. Oysa öyle affedilmez suçlar işliyoruz ki; nefsimize kardeşlerimize karşı. Ama senin rahmetin bu suçların hiçbirinden küçük değil...

Açıyoruz ellerimizi af dilemek için. Yardımına öyle muhtacız ki Allah'ım. Bize öğrettiğin dualarla kapındayız Rabbim: -haydi amin diyelim canı gönülden:

besmele5.jpg
Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla…
De ki: Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi? Furkan Ayet 77

Kullarım, Beni sana soracak olurlarsa, gerçektende Ben pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin çağrısına cevap veririm. Öyleyse onlarda bana cevap versinler ve Bana inansınlar ki doğruya erişsinler. Bakara Suresi Ayet 186

Rabbimiz! Bize dünyada da güzellik ver, ahirette de güzellik ver. Bizi ateş azabından koru. Bakara Suresi Ayet 201

Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır. Ayaklarımızı yere sağlam bastır ve inkarcılara karşı bize yardım et. Bakara Suresi Ayet 250

Allah, O’ndan başka tanrı yoktur. O, Canlıdır, Kudretin Kaynağıdır. O kendisinden geçmez ve O’nu uyku tutmaz. Göklerde ve yeryüzünde ne varsa hepsi O’nundur. İzni olmaksızın O’nun katında kim aracılık edebilir? O önlerindekini ve arkalarındakini bilir. İstediği kadarının dışında O’nun bilgisinden hiçbir şeyi kavrayamazlar. O’nun yönetimi gökleri ve yeryüzünü kuşatmıştır. Onların korunması O’na zor gelmez. O pek Yücedir, pek Büyüktür. Bakara Suresi Ayet 255

Elçi, Rabbinden kendisine indirilene inandı, inananlar da… Hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına, elçilerine inanmışlardır: “Allah’ın elçilerinin hiçbirisi arasında ayırım yapmayız. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz! Bağışla bizi, dönüş Sana’dır.” dediler. Bakara Suresi Ayet 285

Allah hiçbir benliğe kapasitesinin haricinde bir yük yüklemez. Herkesin kendi yaptığı lehine, kendi yaptıkları aleyhinedir: Rabbimiz! Unutur ya da yanılırsak, bizi sorumlu tutma. Rabbimiz ! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Rabbimiz! Gücümüzün yetmeyeceklerini bize taşıtma. Bizi affet, bizi bağışla, bize şefkat göster. Sen bizim dostumuzsun. İnkarcılar topluluğuna karşı bize yardım et. Bakara Suresi Ayet 286

Rabbimiz! Bizi doğruya ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme ve katından bize rahmet bağışla. Gerçekten bağışı en çok olan Sensin, Sen. Rabbimiz! Varlığında şüphe bulunmayan bir günde insanları mutlaka Sen toplayacaksın. Gerçekten de Allah vaadinden dönmez. Ali İmran Suresi Ayet 8-9

Rabbimiz! Şüphesiz biz inandık, günahlarımızı bağışla, ateş azabından koru bizi. Ali İmran Suresi Ayet 16

Ey yönetimin sahibi Allah’ım, Sen yönetimi istediğine verirsin ve istediğinden yönetimi çekip alırsın. İstediğini üstün kılar, istediğini alçaltırsın. Hayırlar senin elindedir. Gerçekten de Sen her şeye gücü yetensin. Geceyi gündüze bağlarsın, gündüzü de geceye bağlarsın. Diriyi ölüden çıkarırsın, ölüyü diriden çıkarırsın. Sen istediğini hesapsızca rızıklandırırsın. Ali İmran Suresi Ayet 26-27

Rabbimiz! Günahlarımızı ve taşkınlıklarımızı bağışla, ayaklarımızı sağlam bastır ve inkarcılar topluluğuna karşı bize yardım et. Ali İmran Suresi Ayet 147

Onlar ayakta, otururken, yan yatarken hep Allah’ı hatırlarlar. Evren’in ve yerin yaratılışı konusunda derin derin düşünürler: Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateş azabından koru. Rabbimiz! Şüphesiz Sen birini ateşe soktun mu onu tam rezil etmişsindir. Zalimlerin yardımcıları olmayacaktır. Rabbimiz! Bir davetçinin Rabbinize inanın diye inanmaya çağırdığını işittik ve inandık. Rabbimiz ! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizim canımızı iyilerle birlikte al. Rabbimiz! Elçilerine vaat ettiğini bize ver. Diriliş gününde bizi rezil etme. Sen vaadinden dönmezsin. Ali İmran Suresi Ayet 191-194


AMİN YA MUİN ALLAHIMIZ.


Emanetiniz Allah'a...

3 Ağustos 2012 Cuma

15 RAMAZAN 1433

Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar...  Hamdolsun Allah'a...salat selam olsun efendimiz Muhammed (sav)'e... 

Euzu billahimineşşeytanirraciim... 


وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعًا وَلاَ تَفَرَّقُواْ وَاذْكُرُواْ نِعْمَةَ اللّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاء فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنتُمْ عَلَىَ شَفَا حُفْرَةٍ مِّنَ النَّارِ فَأَنقَذَكُم مِّنْهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ


Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı tutunun ve birbirinizden kopmayın. Ve Allah'ın size verdiği nimetleri hatırlayın: Siz birbirinize düşman iken kalplerinizi nasıl uzlaştırdı da O'nun lütfu ile kardeş oldunuz; ve ateşli bir uçurumun kenarında (iken) sizi ondan (nasıl) korudu. Bu şekilde Allah mesajlarını size açıklar ki hidayet bulasınız. Âlu İMRân-103


Dünya üzerinde müslümanlara uygulanan bu baskı ve zulüm tek bir şeyi ifade ediyor, olmayan oldurulamayan birlikteliğimizi. Topluca olmadığımızı. Mukaddes İslam davası uğruna fedakar davranmadığımızı. Kardeşliğimizi koruyabilmek için gayrette bulunmadığımızı. İnsanlar aç ve açıkta kalmışken ve hatta hunharca katledilirken, iftar sofralarında iki dakika gecikmeler için kavgalar çıkarışımızı, yemekler seçip beğendimizi...


Bu aymazlığımızı hesabını nasıl verebiliriz...


Kardeşliğin bir bedeli mutlaka vardır. Madden ve manen o bedel ödenmeden, söz konusu kardeşliğimizden bize hayr gelmez. 


Kardeşlerim Arakan'da, Suriye' de ve dünyanın dört bir yanında mazlum insanları açlığa, susuzluğa,vatansızlığa sürükleyen kafir zihniyetlerinin bulunduğu her bölgeye Allah aşkına bir an evvel elimizi uzatalım. Akrabalarımıza yada arkadaşlarımıza vereceğimiz iftar sofrasının en azından bir kaçını iptal ederek masrafını, bu beldelere yardım için ulaştıran 






gibi kuruluşlara ulaştıralım.


Bugün Ramazan, Kardeşliğimizi ayağa kaldıralım. Allah'ın ipine topluca sarılmanın, birbirimize destek olmanın ve bu mübarek kardeşliği bize bir nimet olarak sunan yüce Rabbimize hamdımızı eda edebilme gayretinin günü olsun. Haydi yola koyulalım.


Emanetimiz en emin olana...


Esselamun aleykum ve Rahmetullahi ve berakatuhu



2 Ağustos 2012 Perşembe

14 RAMAZAN 1433

Esselamu Aleykum mümin ve mümine dostlar...  Hamdolsun Allah'a...salat selam olsun efendimiz Muhammed (sav)'e... 

Euzu billahimineşşeytanirraciim...


لَن تَنَالُواْ الْبِرَّ حَتَّى تُنفِقُواْ مِمَّا تُحِبُّونَ وَمَا تُنفِقُواْ مِن شَيْءٍ فَإِنَّ اللّهَ بِهِ عَلِيمٌ
(Size gelince ey müminler,) kendiniz için özenle ayırdığınız şeylerden başkaları için harcamadıkça gerçek erdeme ulaşmış olamazsınız; ve her ne harcarsanız kuşkusuz, Allah ondan tamamiyle haberdardır. ALU İMRAN 92


Öyle sanıyorum ki oruç; kendimiz için ayırdığımız zamanın, Allah' ın razı olması için terkedilme göstergesidir. Bu fedakarlığı kendi arzu ve isteklerimiz için yapabiliyorsak, aynı şekilde mümin kardeşlerimiz içinde yapabiliriz. 


Gerçekte bu kıymetli zamanı bu muhteşem ibadet için vakfedemezsek, yani bu sabrı kuşanmaz ve kaybedenlerden olursak, infaktada sınıfta kalacağımız bir vakıadır.


Ey Mümin ve Mümine kardeşlerim, erdemli insanlar olarak bizim yapmamız gereken şeyin Allah'ın bu emrine boyun eğmek olduğunu bilmeliyiz. Kardeşlerimiz için yaptığımız bu fedakarlığın (isar) ecri, kuşkusuz Allah'ın rızası ve dünya ahirette huzur ve mutluluktur. Kim az bir menfaat karşılığında bu huzura ermek istemez ki...


O halde verdikçe çoğalacak olan maddi ve manevi infaktan uzak durmayalım. Aksi halde Allah korusun, kaybetmiş olanlardan oluruz.


Verin ki; kimsenin kimseye bir şey ödeyemeyeceği gün, VERENİNİZ ALLAH OLSUN...


Emanetiniz Allah'a...


Selamun aleykum ve rahmetullah ve berakatuhu...